SUBE

Romanin ana kahramani Yüzbaşi Burak, 2015 yılında Sırnak Il Jandarma Komutanlıgı Istihbarat Sube Müdürlügü‘ne tayin edilir. Bu dönem, Türkiye‘de ‘cözüm süreci‘ olarak bilinen, ancak sehirlerde PKK‘nın barikat ve hendek stratejisiyle güvenlik güclerini zora soktugu kritik bir zaman dilimidir. Romanda birbirinden bagımsız iki olay üzerinden dönemin ruhu ve devlet ici dengeler derinlemesine yansıtılmaya calisilmistir.‘ İlk bölümde Yüzbaşı Burak, istihbarat subayı olarak görevi sirasinda, örgüt tarafindan sehir içinde kacirilan iki askerî personeli kurtarma mücadelesine girisir. Kaçirilan askerleri kurtarmak için alisilmisin disinda bir yöntem deneyen Burak Yüzbası; bu sürecte kendisini hic beklemediği karmaşık bir dünyanın içinde bulur. Bütün cabalarina ragmen kacirilan askerleri kurtaramaz ancak bu operasyon sirasinda kendisine yardim eden örgüt saflarindaki insanlarin dünyalarini yakindan tanima firsati bulur. İkinci bölümde ise sahneye gizemli bir kadin cikar. Bu kadın; yalnizca Yüzbaşi Burak‘in hikayesine değil; ayni zamanda Türkiye‘deki istihbarat dünyasında dönen güç mücadelelerine de isik tutar. Kadının etrafinda sekillenen olaylar, istihbaratin perde arkasindaki dinamiklerini ve güc savaslarini ortaya koyarken, ayni zamanda insan hikayeleriyle okuru etkileyici bir yolculuğa cikariyor. Sube romani, yalnizca bir dönem analizi yapmakla kalmiyor aynı zamanda o dönemin toplumsal ve bireysel çatişmalarini insan hikayeleri üzerinden yansitarak okuru görünen veya algılanan olayların arkasına bakmaya zorluyor.