Shantaram

Biri bana bu kitabin ne ile ilgili oldugunu sorarsa, ona dünyadaki her seyle ilgili, diye cevap veririm. Gregory David Roberts, Bombay icin tipki Lawrence Durrellin Iskenderiye, Melvillein Büyük Okyanus, Thoreaunun Walden Gölü icin yaptigini yapmis. Bombayi dünya edebiyatinin sonsuza dek anilacak yerlerinden biri kilmis. Ask, kader ve yaptigimiz secimler hakkinda bildiklerimi ögrenmem cok uzun sürdü, dünyanin pek cok yerini dolasmam gerekti ama hepsinin özünü bir anda, bir duvara zincirlenmis halde iskence görürken kavradim. Essiz, kesinlikle cok cesur ve inanilmaz vahsi. Shantaram en zengin hayal güclerini bile hazirliksiz yakalayacak. Shantaram ilk cümlesiyle tavliyor. Heyecan verici, dokunakli ve korkutucu... Muhtesem bir roman. Cok zekice... Canli karakterlerle dolu. Ama Shantaramdaki en güclü karakter sehrin ta kendisi, Bombay. Robertsin Hindistana, orada yasayan insanlara duydugu icten sevgi, kitabi okumayi daha da zevkli kiliyor. Roberts bizi Bombayin gecekondularina, uyusturucu satilan mekanlarina, batakhanelerine, barlarina götürüyor ve, siz de gelin, diyor. Biz de gidiyoruz. Nefes kesici... Yürekten hissedilen, film gibi izlenen bir yapit. Heyecanla okunuyor. Nefis yazilmis, sayfalarini cevirmekten kendinizi alamayacaginiz bir basyapit. Kisi ve yer adlarinin gizlendigi romanlara bir yanit. Az sayida yabancinin bildigi Hindistanin öteki yüzünün enfes bir anlatimi. Yaratici bir anlatim. Canli ve eglenceli. Duygusal ve sinematik güzellikteki dili cok etkileyici. Engin bir düsünce gücü, siradisi bir vizyon.