Tarihteki Ön Yargilar ve Yanilgilar

Tarih, ön yargi ve yanilgi; asla yan yana gelemeyecek üc kelime olmasina ragmen tarih kitaplarinin cogu ön yargi ve yanilgilara esir olmus vaziyettedir. Tarihe olan ilgi her gecen gün artiyor olmasina ragmen, bu konudaki tüm bilgiler ve yayinlar maalesef ideolojilere hapsolmus durumdadir. Keyfi ve milletlere göre tarih anlayisi dayatilmakla beraber oryantalistlerin hayal dünyalari gercek tarih olarak kabul görmektedir. Tarihsel bilgiye ve gerceklere ulasma metotlari, rafa kalkmis; ön kabuller, ezberler, dayatmalar, uydurmalar ragbet görmektedir. Örnegin, Sultan Abdülaziz cinayeti intihar olarak ögretilmektedir. Tarih sayfalarinda fosforun kesfinin Avrupali bilgin Brantaya ait oldugu anlatilir halbuki Besir adli Müslüman alimi, ondan hayli zaman evvel fosforu bulmustur. Kücük kan dolasiminin kesfine Avrupali bilginlerin adi yazilmistir. Oysaki bu kesfi Avrupali bilginlerden 300 yil önce Ibnün-Nefs adli Müslüman alimi yapmistir. Yerin cekim kuvveti ile ilgili kanunu ilk defa Isaac Newtonun kesfettigi zannedilir. Halbuki Raziden tutun Birniye, hatta Haziniye kadar olan bircok Islam alimi, Newtondan birkac asir önce, bu kanunu kesfetmistir. Newtona isnat edilen Binom Acilimini matematige kazandiran Ömer Hayyamdir. Fakat tarihciler, bu bulusu baskasina layik gördükleri icin hic de vicdan azabi cekmemislerdir. Tarih kitaplarinin tümünde, Roma papalarinin hicbir zaman evlenmedikleri ve cinsel iliskiye girmedikleri yazilir. Oysa ilk papa olan Petrus evlenmistir. Bu gibi durumlara aldirmayan tarih kitaplari sessizlik icerisindedir. Tarihcilerin hafizasini tazelemek gerekir. Rahmetli Cemil Meric Kartacanin tarihini Romadan dinledik, diye yazmisti. Roma karsisinda maglup olan ve bütün izleri silinen bu Afrikali devlet, tarihini anlatacak bir Kartacali cikincaya kadar sessizligini koruyacak muhtemelen. Türk tarihi de gecmisten bugüne kadar, bati ve Avrupa merkezli bir bakis acisiyla okuyup okutuldu ne yazik ki. Bircok tarihsel ön yargi ve yanilginin islendigi bu eserde, tarihe dair önemli sorulara cevaplar araniyor, yapilan arastirmalar ortaya konuluyor, yorumlaniyor. Tarihin durusma salonunda, tarihciler ve ortaya koyduklari eserler yargilaniyor.