II. Abdulhamitten Cumhuriyete Miras

19. yüzyil tarihine dikkatle bakildiginda göz carpan hususlardan ilki imparatorluklarin modern ulus devletler karsisinda canhiras bir bicimde yürüttükleri ayakta kalma mücadelesidir. Bu mücadele bir ayakta kalma mücadelesi oldugu kadar, ayni zamanda bir dönüsüm cabasidir da. Uzun imparatorluk gelenegine sahip devletlerin önündeki iki alternatif ya imparatorlugu cagin gereksinimleri dogrultusunda yeniden yapilandirmak ya da imparatorluk yapilari icinden kendi ulus devletlerini yaratmaktir. Imparatorluklardan kendi yapilarini modernize etmeyi basaranlar ayakta kalmaya devam etmislerdir. Osmanli Devleti gibi bu sürecte basarili olamayanlar ise bünyelerinden farkli ulus devletler cikarmislardir. Sultan II. Abdülhamit iste bu süreci iyi okuyabilen bir Osmanli padisahidir. Bu calisma, II. Abdulhamitin cagdasi mevkidaslarinin cabalarinin benzerini Osmanli imparatorlugu icerisinde nasil yürüttügünü göstermesi acisindan ilginctir. Sultanin bu yönde ne tür cabalari oldugu kitabin temel konusudur. Ancak kitabin asil gayesi, cumhuriyetin kurucu kadrolari ile Sultan II. Abdülhamitin cabalari arasindaki benzerliklerin altini cizmektir. Kitabin bu konudaki basarisi, kendi tarihi ile barisik bir toplum yapisi cabasina katkida bulunacaktir.